12. Blokzincir ve Etik Perspektif
27 Mayıs 2022, Dr. Bora Erdamar anlatımı ve Dr. Merve Ayyüce KIZRAK yazımıyla
Last updated
27 Mayıs 2022, Dr. Bora Erdamar anlatımı ve Dr. Merve Ayyüce KIZRAK yazımıyla
Last updated
Dr. Bora Erdamar Hakkında
Blokzincir nedir konusuna değinmeden önce bir yapay zekâ mühendisliği dersi olan Bilgisayarlar ve Etik'de blokzincire nasıl yaklaşacağımızı tanımlamaya çalışalım.
“Blokzincir teknolojisinin ana avantajının daha güvenli olduğu varsayılır, ancak yeni teknolojilere genellikle insanların güvenmesi zordur ve bu paradokstan gerçekten kaçınılamaz.” — Vitalik Buterin
Geçmiş derslerde mahremiyetten, güvenlikten, emniyetten ve güvenden, güvenilirlikten söz ettik. Bu kavramların çoğu veri ile karşımıza çıktı. Hassas veriler olarak tanımlanan demografik özelliğe sahip veriler, medikal veriler vb. ile çalışırken düşündüğümüz ve tartışıtığımız bir konu; bu veriler nasıl toplanmalı, nasıl saklanmalı, nasıl paylaşmalıydı. Bunun için etik değerleri benimseyen bir yol var mı? İşte bu arayıştan yola çıkarak blokzincire varıyoruz. Blokzincir bu noktada işimize yarayabilir mi? Verileri merkezi olmayan bir veri tabanında tutmak kulağa hoş geliyor. Seçimlerden örnek verelim. Kullanılan oy pusulalarında evet/hayır opsiyonumuz var. Ancak çok basitçe Netfilx’de izlediğimiz bir film ile ilgili bile 0–1–2 oylama seçeneğimiz var. Seçimlerde de bir sıralama yapılamaz mı? Daha güvenilir, verimli ve etkin şekilde seçim gerçekleştirilemez mi? Aslında nüfus olarak görece küçük ülkelerde bunun pilot çalışmaları yapıldı. Aşağıda Avusturalya, Yeni Zelanda ve Estonya örneklerini inceleyebilirsiniz.
Demokrasi için temel olan bir şey vardır ki; bu da tercihlerin ifade biçimidir. İnsanlık tarihinde belki de ilk kez demokrasi seviyeleri ve demokratik sistemlerin sürdürülebiliriliği siber güvenliğe bağlıdır.
Uzun lafın kısası blokzinciri bu derste yalnızca bitcoin gibi kripto paralar üzerinden değil merkezi olmayan veritabanları ve veri işleme ortamları olarak düşünmeye odaklanacağız.
Blokzincir teknolojileri, hala pek çok insan tarafından anlaşılması zor ve karmaşıktır. Çünkü soyut ve teknik bir kavramdır. İnsanlar genellikle tanım içinde kaybolurlar ve kripto para alıp satmaya odaklanmış durumdadırlar. Yine de son 3–4 yıldır bu durum biraz daha değişti. Kripto paralar konusunda çok iyi promosyonlar ya da olumsuz propagandalarla karşılaşıyoruz. Bu sadece kripto paralar için de geçerli değil, dünyanın genelinde kutuplaşma eğilimi var. Ilımlı görüşlerin temsili giderek azalıyor. Gerek Trump seçimlerinde gerekse şimdi Fransa seçimlerinde bunu izleyebiliyoruz. Leyhte ve aleyhte görüşlerin olması mümkündür ama ılımlı görüşlerin kaybolması bilimsel olmadığı gibi etik de değildir. Yaşadığımız dünya 0–1 mantığından oluşmamaktadır. Geniş bir spektrumun içinde var oluyoruz. Bilimsel olan iki nokta arasındaki en kısa mesafenin her zaman bir doğru olmadığıdır.* Bu yüzden yeni teknolojilerle ilgili fikirler edinirken daha şüpheci (hastalık seviyesinde değil) olmak gerekiyor. Kripto paraların ve blokzincir teknolojisinin potansiyelinin farkında olmak ise atılacak ilk adımdır.
Blokzincir bir teknolojidir. Bu teknoloji; insanların dijital dünyada, herhangi bir aracı olmaksızın birbirleri arasında özgürce etkileşim kurma imkânı tanır. Blokzincir kodlanarak oluşturulan bir sistemdir. Blokzincir teknolojisi fiziksel dünyadaki işler için değil, dijital dünya için tasarlanmıştır. Bu demek oluyor ki dijitalleşmemiş bir sektörde blokzincir teknoloji kullanmak istiyorsanız önce o alanın tamamen dijitalleşmesini sağlamalısınız.
Blokzincir teknolojisinin finans sektöründe çok hızlı şekilde karşılık bulmasının sebebi hem dijitalleşmiş bir sektör olması hem de aracıya dayalı bir sektör olmasıdır. Böylece tam olarak blokzincirin yapmak istediği işte başarısını göstermektedir. Tabi ki farklı sektörlerde de başarılı şekilde uygulamaları vardır. Örneğin tedarik zincirleri… Blokzincir ekosisteminde kriptografi, yazılım, ekonomi ve oyun teorisi gibi alanda uzman kişiler genellikle anonim olarak yer alırlar.
Satoshi Nakamoto isimli kişi(ler)nin 2008 yılında yazmış olduğu makale ile popülerlik kazanmış olsa da blokzincir teknolojisinin temeli 70'li yıllara dayanmaktadır. Genel anahtar, özel anahtar, hash gibi kavramlar oldukça eskidir. Blokzincir ile tasarlanan sistemleri iki özellik sayesinde güvenli sayılmaktadır:
Sistemin tüm bilgilerinin ağdaki tüm makineler tarafından şeffaf şekilde tutuluyor olması,
Yapılan tüm işlemlerin geriye dönük olarak değiştirilememesi ve zaman geçtikçe böyle bir işi yapmanın daha da zor hale gelmesidir.
Blokzincir ve YZ arasındaki ilişki giderek artıyor. Dağıtık karar vermeyi ve değişmez kayıt tutmayı mümkün kılan bir mekanizma olan Blokzincirde bulunan bloklara yazdırılan bilgiler, YZ ile etkinleştirilebilir. Yani YZ bloklar ve harici veriler arasında bir bağlantı görevi gerçekleştirebilir. Bunun için örnek olarak blokzincir bir dağıtık defter sosyal ağ düşünülebilir. Kullanıcıların genel bilgileri bloklarda depolanır. Bunun yanında kullanıcıların yeni bilgilerini toplayan ve bunları yeni bloklarda saklayan YZ algoritmalarına dayalı yeni bloklar oluşturulabilir. Örneğin bir seçim adayının tercih edilmesiyle ilgili sosyal bir araştırma sırasında bu gibi uygulamalara yer verilebilir.
Peki bunun mevcut sosyal ağlardan farkı nedir? Dağıtık bir sosyal ağda YZ algoritmalarının kullanıcılar arasında paylaşılan ve yeni bloklara eklenen bilgileri belirlediği için merkeziliğin azalmasına izin vermektedir. Organizasyonlarda ve hizmetlerde YZ ile blokzincirin birlikte kullanılması, değişmez veri depolama kapasitesinin ve veri üretmede YZ’nin artan kapasitesi dolayısıyla da yeni etik sorunlar ortaya çıkabilmektedir.
Blokzincir teknolojisini etik şekilde kamu yararı için kullanmaya odaklanmak üzerine bir fikir ile yola çıkıyoruz. Genellikle yıkıcı ve etkili yeni teknolojiler hayatımıza girdiğinde devletler, şirketler ve sivil toplum kuruluşları arasında dengeli bir istişare ortamı yaratılmaya çalışılır. Sadece kârın maksimize edilmesi veya rekabetin olmadığı bir ortam yerine, kamu yararını maksimize eden dengeli ve etik bir teşvik ve yönetişim mekanizması oluşturulmaya çalışılır. Bunun üzerine bir ekosistem oluşturulması hedeflenir.
Kripto paralar veya daha genel ifade ile blokzincir teknolojisi için etik bileşeni dahil etmek için geriye dönük bir yaklaşım yerine proaktif bir yaklaşım benimsenmesi önerilmektedir. Bunun için bile yeterince risk vardır. Nispeten olgunlaşan YZ etiğinin yanında blokzincir ve etik konusu henüz hamdır. Risklerin belirlenmesi için tartışmalar daha çok yenidir.
Dikkat çekilmesi gereken bir konu CoinCenter, Open Money inisiyatifi, GiveCrypto gibi blokzincir teknolojisi odaklı lobi kuruluşlarda etik konusu için ayrılmış bir fon bulunmamaktadır. Böyle düşününce YZ gibi diğer teknolojilerde etik için ayrılan fonları düşününce iki ekosistem arasındaki etik olgunluğu farkı çok net ortaya çıkmaktadır.
Blokzincir teknolojisi, proaktif bir etik ekosistemini garanti etmek için yeterli potansiyel etkiye sahiptir.
Blokzincir finans gibi parayla ilgili alanlarda yaygınlaşmayı sürdürürmektedir. Burada zor kısım hem bir teknoloji etiği hem de para etiğinden söz edilmesidir. Sadece para değil, insan kaynakları yönetiminde kullanıldığında da aynı iki etik konusu birlikte ele alınmalırdır. Uzun lafın kısası, kullanım alanına göre belirlenen bir bakış açısıyla yaklaşmak gerekmektedir.
Genel olarak, insanla ilgili süreçlerde gerek insan kaynakları yönetimi gerekse ulusal seçimler olsun blokzincir teknolojisinin uygulanmasının daha etik bir çalışma ortamı yaratabileceğini savunan akademik çalışmalar mevcuttur.* Buna ek olarak, dikkatli uygulama ve etik ilkelerin gözetilmesi gerekliliği diğer yeni ve yıkıcı teknolojilerde olduğu gibi önerilmektedir.
Bahçeşehir Üniversitesi ve BlockchainIST bu alandaki çalışmalarını takip etmek için:
Ethereum gibi bir blokzincir ekosistemine yazılım yeteneklerinizle dahil olmak isterseniz:
Sert, T. “Sorularla Blockchain”, https://bctr.org/dokumanlar/Sorularla_Blockchain_Turan_Sert.pdf
Sharif, M.M., Ghodoosi, F. The Ethics of Blockchain in Organizations. J Bus Ethics (2022). https://doi.org/10.1007/s10551-022-05058-5